26 Nisan 2024

Murat Karayalçın: CHP Genel Başkanı’nın Cumhurbaşkanı ile görüşmesini doğru buluyorum

"Anayasa yapım süreci önemlidir. Bu konuda da karşılıklı birbirini dinleyerek, geniş toplum kesimlerinin de görüşü alınarak bir süreç işletilebilir. Burada partiler üstü ortak bir devlet aklı inşa edilebilir"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel bayram öncesi Sabah gazetesi ile yaptığı söyleşi ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile yüz yüze görüşebileceğini söylemişti. Bayramda telefonda karşılıklı konuşuldu, 23 Nisan’da Meclis’teki resepsiyonda diğer parti lider ve yöneticileriyle hep birlikte çay içildi. Özel ile Erdoğan önümüzdeki hafta buluşup baş başa görüşecek. Özel’in görüşme talebini kamuoyu ile paylaşmasından itibaren bu konu üzerinde değişik kaynaklarla da konuşarak düşüncülerimi aktaran yazılar yazdım. Dün Türkiye’de siyasetin ve sosyal demokrasinin saygın isimlerinden Murat Karayalçın ile telefonda konuştum. Kendisi bana CHP Genel Başkanı Özel’in Cumhurbaşkanı ile görüşmesini doğru bulduğunu söyleyerek bunun gerekliliğini ana başlıklarını şöyle sıraladı:

Murat Karayalçın-Özgür Özel

CHP’li belediyelerin devir aldığı borçlar

“Pek çok yerde AKP’li belediyelerden görevi devir alan CHP’li başkanlar büyük bir borç ile karşılaştı. Bu borçların önemli kısmı da devlete SGK’ya olan borçlar ve Maliye’ye olan vergi borçları. İktidar bu borçları adeta ek bir kaynak-kredi gibi de görmüş, ödemeyenlerin üstüne gitmemiş. Ancak şimdi bu paraların hızla tahsili yoluna gitmek isteyebilirler. CHP’li belediyeleri sıkıştırmak isteyebilirler. Bu konunun konuşulması halka hizmetin siyaset dışı tutulması istenebilir.

Para değil, Hazine garantisi gerekli:

CHP’li belediyelerin çoğu projesinin kaynak sorunu yok. Doğru projeler olduğu için, ödenebilir olduğu için dünyada pek çok yerden uygun koşullarda kredi bulunabiliyor. Ama bunun için merkezi otoritenin, Hazine’nin garanti vermesi gerekiyor. Bunun için de haklı talep iletilir.

Kentsel dönüşüm için işbirliği şart:

Türkiye’de başta İstanbul deprem bekleyen çok sayıda il var. Burada merkezi yönetim ile yerel yönetimin karar alma-uygulama anlamında birlikte çalışma zorunluluğu var. İnsan hayatının söz konusu olduğu yerde parti ayrımı olmaz. Bu durum önceliklidir.

Anayasal süreç-devlet aklı:

Anayasa yapım süreci önemlidir. Bu konuda da karşılıklı birbirini dinleyerek, geniş toplum kesimlerinin de görüşü alınarak bir süreç işletilebilir. Uyulmayan Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları var. Yaşanan hak kayıpları ortada. Burada partiler üstü ortak bir devlet aklı inşa edilebilir.”

Murat Karayalçın’ın söyledikleri ana başlıklarla böyle. Her biri üzerinde düşünülmesi gereken konular. CHP yöneticileri bu notları dikkate alacaklardır.

Bu arada…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Çorlu Tren Katliamı davasına gidişi, orada ailelerle dayanışması son derece önemliydi. Başta Mısra Öz tüm ailelerin baskılara, kendi haklarında açılan davalara göğüs gererek adalet talebi kısmen de olsa karşılık buldu. Türkiye’yi; yaşadıkları acılara rağmen sadece kendileri için değil, memleketi daha özgür-daha adil kılmak için çaba harcayanlar bir noktaya taşıyacak. Özgür Özel’in gidişi; duruşu, kendini değil aileleri öne çıkarışı, dayanışması, halkın sesi olması tüm siyasi hamlelerden daha önemli ve gerçekçi…

Murat Sabuncu kimdir? 

Murat Sabuncu İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi bölümünü bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde İşletmecilik Sertifikası programını tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Medya ve İletişim Sistemleri konusunda yüksek lisans yaptı.

Dergi, gazete, radyo, televizyon, internet haber sitelerinde muhabirlik, editörlük, yayın koordinatörlüğü, genel yayın yönetmenliği, köşe yazarlığı yaptı.

En uzun süre Milliyet gazetesinde çalıştı. Tempo dergisinde genel yayın yönetmenliği, Fortune dergisinde kurucu yönetmenlik yaptı. Skytürk 360'da ekonomiden politikaya değişik programlar hazırladı, sundu. 

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldu, ikinci ayında tutuklanıp Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hapsedildiği cezaevinde 1,5 yıl tutuklu kaldı. 

T24'te köşe yazarlığı, yapıyor. 2016 yılından beri pasaportu ve sürekli basın kartı verilmiyor. Yargıtay'ın iki kere verdiği beraat kararına rağmen 7,5 yıl hapis cezası talebi içeren dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bekliyor.

Bölgeden tanıklıklarını ve izlenimlerini "Gazze: Mahsuscuktan Bir Aşk Hikâyesi" adıyla yayımlanan kitabında paylaştı. Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü sahibi. Sorbonne'da hukuk doktorası yapan bir oğlu, Nuri isimli bir kedisi var.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Kaygıda ortaklık büyürken “Çözerse Erdoğan çözer” final yapıyor, iyi de kim çözer? 

Ekonomiden hukuka yaptığı yanlışlarla memleketi birbirinden farklı krizlere sokmuş olsa da her hâl ve karda özellikle kendi seçmeni ‘bir bildiği vardır’dan ‘din-güvenlik-ortak bizlik’ söylemini ‘satın almasına’, hemen her koşulda Erdoğan’ı destekledi. Uzun süre ‘Çözerse Erdoğan çözer’ tezi adeta Erdoğan için adı konulmamış bir ‘güven-destek’ sloganı oldU

“Milliyetçi-muhafazakâr seçmen CHP’ye, DEM Parti’yle yan yana durduğu için ne der”e teslim olmamak

İki hafta önce Öcalan’ı Meclis’te konuşturmayı önerebilecek kadar ‘açılan’ iktidar ortağı ile potansiyel süreçle ilgili olumlu konuşan iktidarın Cumhurbaşkanı ne oldu da pozisyon değiştirdi?

"
"